Güney Marmara Bölgesi Dış Ticaret Stratejisi ve Eylem Planı

Planlar
  • 2504 Okunma
  • 111 İndirme

Özet

Bu rapor, Balıkesir ve Çanakkale illerini içine alan TR22 Bölgesi için hazırlanan Dış Ticaret Stratejisi ve Eylem Planı’nı sunmaktadır. Çalışma, Mayıs 2015-Şubat 2016 döneminde yürütülmüş ve çalışma sonuçlarını içeren bu rapor Şubat 2016’da tamamlanmıştır. Ülkemizde son 30 yılda giderek daha fazla önem kazanan dış ticaret olgusu, bölgesel düzlemde ele alınmaya yeni başlanmıştır. Bu çalışmanın, imalat sanayisi bir sıçrama arifesinde olan TR22 Bölgesi’nin yakın geleceğinde, hem kamu hem de özel sektör için bir yol haritası işlevi görmesi arzu edilmektedir. Ayrıca, çalışmanın hem yöntemi hem de bulguları itibarıyla ülkemizdeki bölgesel dış ticaret stratejisi hazırlıklarına da bir örnek teşkil etmesi amaçlanmıştır. Genel Bağlam, Araştırma Yöntemi ve Literatür Taraması TR22 Bölgesi, bugün ekonomik açından bir sıçrama yapmanın eşiğindedir. Bu sıçrama, bölgenin sanayi kapasitesinin artmasını, imalat kabiliyetlerinin güçlenmesini, yeni girişim ve yatırım sayısının artmasını, bölgede yaratılan nitelikli işlerin yaygınlaşmasını ve bunların sonucunda kişi başı gelirin ve verimlilik düzeyinin yükselmesini içermektedir. Gerek dışsal gerekse içsel dinamikler, bölgeyi böyle bir sıçrama yapmaya yakınlaştırmaktadır. Özellikle, yapım aşamasında olan İzmir-İstanbul Otoyolunun yakın gelecekte açılmasıyla İstanbul-İzmir arası mesafeyi 9 saatten 3,5 saate indirecek olması, bu otoyol üzerinde yer alan bölgedeki ekonomik fırsatları katlayarak artıracaktır. Bu durum, bölgenin geleceğine yönelik beklentileri değerlendirmektedir. Örneğin, odak grup toplantılarında katılımcıların büyük çoğunluğu (yaklaşık yüzde 60’ı), bölgenin Türkiye ekonomisine kıyasla daha hızlı gelişeceğini beklediklerini belirtmişlerdir. Bu çalışma kapsamında hazırlanan dış ticaret stratejisi ve eylem planı, söz konusu sıçrama için bölgeye bir yol haritası sunmayı amaçlamaktadır. Bu yol haritası, bir yandan bölgede imalat sanayi alanında yeni ve nitelikli iş imkânlarının artmasını, diğer yandan da bölge ekonomisinin bugün dinamosu konumunda olan tarım ve turizm gibi sektörlerin, imalat sanayi gelişiminin yol açabileceği olumsuz dışsallıklardan asgari düzeyde etkilenmesini amaçlamaktadır. Bu çalışmada, nicel ve nitel yöntemler bir araya getirilerek bölgedeki imalat sanayinin gelişim eğilimlerine ışık tutabilmeyi mümkün hale getiren özgün bir araştırma yönteminin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bölgesel, ulusal ve uluslararası verilerin yanında, çalışma kapsamında yeni nitel ve nicel veriler türetilmiştir. Bu bağlamda, 10 Kasım-18 Aralık 2015 tarihleri arasında İmalat Sanayi ve Dış Ticaret Anketi uygulanmıştır. Toplam soru sayısı 94-122 arasında değişen ve 10 başlık altında 85 soruluk ana modül ile birbirine alternatif üç dış ticaret modülünden (1. Modül 37, 2. Modül 10, 3. Modül ise 9 sorudan oluşmaktadır) oluşan anket, 450 firmaya başarıyla uygulanarak bölge için oldukça değerli bir veri seti oluşturulmuştur. Buna ek olarak, 61 adet derinlemesine mülakat gerçekleştirilmiştir. Haziran-Aralık 2015 döneminde yaklaşık altı farklı saha çalışması kapsamında, kamu ve özel sektör ile sivil toplum kuruluşlarıyla görüşülmüş; firma ziyaretlerinde mevcut iş modelleri, karşılaşılan sorunlar, geleceğe yönelik beklenti ve öngörüler not edilerek nitel veriler derlenmiştir. Bunların yanında, 22 Kasım 2015’te Balıkesir’de, 30 Aralık 2015’te ise Çanakkale’de odak grup toplantıları düzenlenmiş, farklı kesimleri temsil eden katılımcıların görüşleri çalışmaya dâhil edilmiştir. Son olarak, 30 Aralık 2015’te gerçekleştirilen strateji çalıştayında, stratejik gelişme eksenleri altında yer alan eylemler katılımcılarla tartışılmış ve bir önceliklendirme yapılmıştır. Tüm bu süreçlerin sonucunda elde edilen bulgular bu raporda özetlenmektedir. Bölgenin mevcut durumuna yönelik temel bulgular Kişi başı gayri safi katma değer (GSKD) düzeyi açısından bölge, Türkiye ortalamasının altında olmakla beraber aradaki farkı yavaş da olsa kapatmaktadır. Ancak 2004-2011 döneminde bölgenin, kişi başı gelirde Türkiye ekonomisine oldukça paralel bir seyir izlediği göze çarpmaktadır. Bölgeden toplanan vergilerin, Türkiye’deki toplam vergi matrahı içindeki payına bakıldığında bu tespit doğrulanmaktadır. Bölgenin vergileri, Türkiye’deki toplam verginin yaklaşık yüzde 1’ini teşkil etmektedir. 2000’li yıllardan günümüze, son 15 yılda bu payda herhangi bir değişiklik yaşanmaması, bölge ekonomisinin Türkiye ekonomisinin performansına paralel bir seyir izlemekte olduğu tespitini güçlendirmektedir. Öte yandan, 1960’lardan günümüze, TR22 Bölgesi’nin Türkiye ekonomisi içinde sahip olduğu göreceli önemin azalmakta olduğu söylenebilir. 1965’te Türkiye’deki her 10 bin kişiden 338’i, TR22 Bölgesi’ni oluşturan Balıkesir ve Çanakkale illerinde yaşarken bu pay günümüzde 219’a gerilemiştir. Bölgenin komşusu olan ve 1960’lardan sonra hızlı bir sanayileşme süreci yaşayan Bursa’da ise aynı pay 1965’te 241 ile bölgenin gerisindeyken 2014’te 359’a yükselmiştir. Bu basit kıyaslama, Türkiye gibi hızlı kentleşen ve büyüyen bir ekonomide, bir bölgenin kendi nüfusunu bölgesinde tutabilmesi için sanayinin önemine işaret etmektedir. Bölge, sanayileşme açısından komşu bölgelere kıyasla geride kalmıştır. Bugün TR22 Bölgesi’nde çalışanların sadece yüzde 22,5’i sanayi sektöründe çalışırken bu oran Bursa-Eskişehir- Bilecik illerinde yüzde 44, Tekirdağ-Edirne-Kırklareli illerinde ise yüzde 46 düzeyindedir. Aynı şekilde, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının dağılımı açısından bakıldığında bölgede henüz bir hareketlenme olmadığı görülmektedir. Bölgede bugün itibariyle, İstanbul Sanayi Odası’nın En büyük 1.000 firma listesine giren toplam 14 büyük sanayi işletmesi bulunmaktadır. Ancak bu sayı son yıllarda artma değil, azalma eğilimindedir. İstanbul ve İzmir gibi fiyatların hızlı yükseldiği kentlerden taşınmakta olan büyük şirketler, genelde otoyollara sahip olan, erişilebilirlik imkânı yüksek çevre illere yönelmektedir. İnşaatı devam eden ve yapılması planlanan yeni otoyol projelerinin, TR22 Bölgesi için benzer bir eğilim başlatabileceği söylenebilir. Bölgede Çanakkale, Balıkesir, Bandırma ve Edremit olmak üzere dört farklı alt bölge bulunmakta ve ekonomik imkânlar bu alt bölgelerde farklılık göstermektedir. Birbirinden farklı coğrafi ve ekonomik yapısal özellikler arz eden bu dört farklı alt bölgede, imalat sanayi gelişim potansiyeli ve sektörel özellikler de farklılaşmaktadır. Dolasıyla dış ticaret stratejisinin de farklılıkları hesaba katacak bir kurguda olması gerekmektedir. Geçerli veriler bulunduğunda analizler, bu alt bölgeler bazında yapılmış; anket, odak grubu ve saha görüşmelerinde, alt bölgelere ilişkin tespitlerin derinleştirilmesi hedeflenmiştir. Bu alt bölgeleri oluşturan ilçeler; kaynağa dayalı, verimliliğe dayalı ve yenilikçiliğe dayalı olmak üzere üç farklı gruba ayrılmış ve önerilen stratejilerin bu farklılıkları hesaba katması amaçlanmıştır.
  • Hazırlayan / Koordinatör *

    Güney Marmara Kalkınma Ajansı

  • Yayın Yılı

    2017

  • Belge İçeriği
    262 Sayfa
    7.66 MB