Haydi Arıcılığa
Tanıtım Dokümanı- 1382 Okunma
- 189 İndirme
Özet
Bal arıları yaklaşık 100 milyon yıldır bal yapmaktadır. Arıcılığa ait tarihsel ilk bulgular, İspanya’nın Valencia kentinde yapılan kazılara göre MÖ 7.000 yıllarına dayanmaktadır. MÖ 3.000 yıllarında Mısır’da Nil nehri boyunca göçer arıcılık yapılmaktaydı. 3.200 yıllık Firavun mezarında kurumuş bal bulunmuştur. Anadolu'da 3.000 yıl önce yaşayan kavimlerden Sümerler, balı ilaç olarak kullanmıştır. Tabletlerden öğrenilen ve Sümerlerden zamanımıza ulaşan deyimlerden biri de “bal gibi adam”dır. Avrupa'dan göç edenlerle birlikte bal arıları 1638’de Kuzey Amerika’ya, 1822’de Avustralya’ya ve 1842 yılında Yeni Zelanda’ya götürülmüşlerdir. Eski Türkler ana arıya “beyarı”, kaliteli bal yapan arıya “boğa”, bal vermeyen arıya “göde”, çalışkan arıya “köstengi”, deli ve tembel arıya “börenek”, erkek arıya “saka arı”, iğnesiz büyük arıya “dongulca”, yabancı arıya da “ilinti” ismini veriyorlardı. Orta Asya Türkleri bala “arı yağı” diyorlardı. Yine Türkler bal için “arı boku”, “arı sütü” ifadelerini kullanıyorlardı. Altay Türkleri bala “pal” demekteydiler. Uygurlar bu değerli gıda maddesine “mır” ismini vermekteydiler. Hititler ve Osmanlıda arıcılıkta yaşanan sorunlar ve ekonomik faaliyetler için özel yasalar yapılmıştır
-
Hazırlayan / Koordinatör *
DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi
-
Yayın Yılı
2019
-
Belge İçeriği
212 Sayfa15.90 MB